tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Networking Quotient (NQ) Zeka Nedir? NQ Zekaya sahip kişilerdir kimlerdir?

Yapılan çalışmalar sonucunda, insan zekasının yalnızca IQ dediğimiz bilişsel zekadan ibaret olmadığı kabul edilmiştir. Günlük hayatımızda, ilişkilerimizde, iş hayatında, okulda vb. yaşamımızın her yerinde ihtiyacımız olan en önemli organlarımızdan bir tanesi de beynimizdir. Beynimize bir şeyi kabul ettirmeden vücudumuzu ikna etmemiz kolay olmuyor. İnsanlık var olduğundan bu yana beynin önemi ve kullanımı her zaman ön planda olmuştur. Vücudumuzun en önemli organıdır. Beynimizin en önemli parçasını ise “zeka” olarak tanımlayabiliriz. Geçtiğimiz dönemlerde başarının tanımı “Analitik Zeka” (IQ)’yla birlikte yapılmaktaydı,  değişen iş yaşam koşulları nedeniyle başarı tanımında tek başına IQ yetersiz hale geldi. Başarıdan bahsetmek için  “Duygusal Zeka” (EQ) olmazsa olmazlar arasına girdi. Şimdilerde ise yeni bir zeka türü dikkat çekmektedir bu zeka türünün adı da “Networking Quotient” (NQ) olarak tanımlanmaktadır. Kısaca Analitik Zeka (IQ), Duygusal Zeka (EQ) ve Networking Quotient (NQ) tanımlayacak olursak.

Analitik Zeka IQ nedir?

Analitik Zeka (IQ); Zeka seviyesini belirlemek için standartlar tarafından belirlenen kriterler uygulanarak yapılan test ölçülmesiyle alınan sonuçlardır. Zeka kat sayısı da diyebiliriz. Hızlı karar verme ve analitik düşünmeyi ölçen sayısal değerlerdir. Analitik Zeka (IQ) sayısal beceri, dil yeteneği, hafıza, mantıklı düşünme kabiliyeti, analitik düşünce kabiliyeti, bilgi işleme süresi ve hızlı hareket etme gibi yetenekleri kapsar. Bu yeteneklerin tamamı IQ skorunda bir araya getirilir ve neticesinde kişinin  IQ’suna dair saptamalar ortaya çıkar. IQ tamamen entelektüel analitik düşünme becerimizin ortaya çıkmasını sağlar.

Duygusal Zeka EQ nedir?

EQ; Türkçe karşılığı ‘Duygusal Zekâ’ olarak tanımlayabiliriz. Çoklu zekanın bileşenlerinden biridir. İnsanların duygularını yönetme biçimleriyle ilgilidir, iş ve sosyal hayatındaki davranışları açıklayan kapsamlı yetkinliklerin birleşimidir. Duygusal zekâ insanın duyguları anlama, kontrol etme, değerlendirme ve ifade etme şeklinin bir bütünüdür.

En basit tanımıyla duygusal zeka (EQ), duyguların akılcı kullanımıdır (Goleman, 2000).

Goleman’a (2000) göre duygusal zeka; 

  • Kendini harekete geçirebilme,
  • Aksiliklere rağmen yoluna devam edebilme,
  • Dürtüleri kontrol edebilme, 
  • Ruh halini düzenleyebilme, 
  • Kendini başkasının yerine koyabilme,
  • Motive olabilme ve motive edebilme olarak kabul edilmektedir.

Günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız gibi “çok zeki ama bir türlü başarılı olamıyor” sözüne en güzel örnektir. Bunun temeli IQ seviyesi yüksek olmasına rağmen, EQ seviyesinin düşük olmasıdır. Yeterli donanıma sahiptir ancak çevresiyle yeterli iletişim kuramadığından bunu bir türlü etrafına yansıtamazlar. Bu durumun tam tersi de mümkündür. Örneğin bir kişi zeki değildir ancak başarılıdır. Bunun nedeni EQ seviyesinin yüksek olmasıdır. Aslında IQ da EQ da birbirine bağlıdır.

Duygusal Zekayı 5 ana başlıkta inceleyebiliriz. Bunlar;

  • Öz Yönetim
  • Öz Farkındalık
  • Sosyal Farkındalık
  • İlişki Yönetimi
  • Motivasyon

Networking Quotient NQ Nedir?

“Networking Quotient” (NQ) Geniş İletişim Zekası (İlişki Zekası) yüksek olan kişiler olarak tanımlayabiliriz. Duygusal zekadan sonra gelen yeni kişisel özelliktir. Sosyal hayat ve iş hayatı için büyük öneme sahiptir. Geniş çevrelerle güçlü ilişkiler kurabilirler ve ilişkilerini sağlıklı bir şekilde yürütürler. NQ Zekaya sahip kişilerin ilişkilerinin temelinde saygı, güven ve sürdürülebilirlik vardır. Bu kişiler başarı odaklı ve dayanıklı kişilerdir. Karşılaştıkları sorunları kişisel algılamazlar, çözüm odaklı yaklaşırlar. İletişim becerileri yüksektir. Yeni insanlarla tanışmaya isteklidirler.

Günümüzde iletişimin önemi git gide artmaktadır. Ve iletişimi kuvvetli olan kişiler ön plana çıkmaya başlamıştır. Gerek sosyal hayatımızda, gerekse iş hayatımızda “Networking Quotient” (NQ) Geniş İletişim Zekası  geliştirilmesi ve kullanılması büyük önem arz etmektedir. Sosyal çevremizde ve iş hayatımızda iletişim zekasının önemi çok fazladır. NQ Zekası yüksek olan kişiler; çevresi tarafından güvenilir, saygı duyulan ve sevilen kişilerdir. Çevresi geniş kişiler olarak da tanımlayabiliriz. Bu kişiler dost canlısıdır ve iyi bir arkadaştır. Herkesle kolay iletişim kurar, arayıp sorar, sık sık ziyarette bulunur, yüz yüze görüşmeye çalışır, sık sık temasta olmaya özen gösterir. Sorunlara karşı çözüm odaklıdır. Sorumluk almaktan kaçınmayan kişiler olarak da tanımlamak mümkündür.

Geçmişte IQ ve EQ zekalara ne kadar çok önem verildiyse günümüzde NQ zekanın da önemi git gide artmaktadır. Günümüzde gerek iş hayatında, gerekse sosyal çevremizde varlığımızı ve etkinliğimizi korumak, amaçlarımıza ulaşmak için yüksek iletişim zekasına (NQ) sahip olmamız, sürekli kendimizi geliştirmemiz zorunlu hale gelmiştir.

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Mülakatlar ve Mülakat Çeşitleri

İnsan Kaynaklarının temel adımlarından biri işe alımdır. İşe alım hem işveren acısından hem de personel acısından kilit öneme sahiptir. İşveren açısından değerlendirdiğimizde, süreçlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve geliştirilmesi için işin nitelik ve niceliklerine uygun adayların bulunması önemlidir. Aday acısından değerlendirdiğimizde; işe kabul edilmesi acısından önemlidir. Yanlış işe alım diğer süreçleri olumsuz şekilde etkilemektedir. İşe uygun aday alınmadığı takdirde düşük performans, hata oranlarında artış, rakiplerin gerisinde kalmak gibi sonuçları olmaktadır. Bunlarla birlikte işverene zaman – maliyet kaybına, işe alınan personel açısından da öz güven ve zaman kaybına neden olmaktadır.

Mülakatların sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için bazı noktalara dikkat edilmelidir:

  • Adayın işe uygun yetkinliklere, deneyime ve diğer kriterlere sahip olup olmadığına bakılmalıdır. 
  • İşveren adaya kurum hakkında doğru bilgi vermeli, verilen bilgiler doğrultusunda aday çalışıp çalışmak istemediğine karar vermelidir.
  • Adayın anlattıkları başka kaynaklardan doğrulanmalıdır (referans araştırması, dijital ayak izi, vb).

Mülakatlar sırasında mülakatı gerçekleştiren kişi veya adaylar hata ve yanılgıya düşülebilirler.

Mülakatı gerçekleştirecek kişiler tarafından yapılabilecek hatalar;

  • Sosyal – Psikolojik Hatalar; Toplum tarafından kalıp düşüncelere göre karar vermek. Örnek erkeklerin kadınlara göre daha başarılı olabileceği gibi.
  • Halo Etkisi; Bilişsel önyargıda denilebilir. Bir ürün, kişi, durum hakkında olumlu ya da olumsuz düşüncenin genellemesidir. Örnek aday WY Firmasında çalışmış kesin çok başarılıdır. Aday X süredir iş arıyor kesin bir sorun var şeklinde genellemedir.
  • Kalıp Yargılar; Kalıp yargılar bilgi eksikliğiyle verilmiş olabilir. Genelde kulaktan dolma bilgilendir. Örnek; YY okulundan mezun olanlar çok başarılıdır. Ülkenin X bölgesinde yaşayanlar çalışmayı sevmezler.
  • İletişim Hataları; Buna örnek mülakat yapanın adaydan fazla konuşması, iki tarafın birbirini etkin dinlememesi, aday yönlendirici soruların sorulması, fiziksel davranışlardan fazla etkilenilmesidir.

Aday tarafından yapılabilecek hatalar;

  • Mülakata zamanın da katılım sağlanmaması.
  • Mülakata hazırlıksız gidilmesi. Firma ve pozisyon araştırılmalıdır.
  • Stresin yönetilememesi ve kedini tam anlamıyla ifade edememesi.
  • İletişim sırasında göz temasında bulunulmaması.
  • Mülakatçının sorduğu sorulara cevap verilmemesi. Karşı tarafı zayıf dinleme.
  • Aşırı öz güvenli davranmak ve övünmek.
  • Tutarsız cevaplar vermek.

Mülakat Çeşitleri

Mülakat çeşitleri üçe ayrılmaktadır. Bunlar Bireysel Mülakat, Grup Mülakatı, Panel Mülakattır.

  1. Bireysel Mülakatlar; Bir adayın ve bir ya da iki görüşme yapan profesyonelin görüşme yaptığı görüşme sürecidir. Yapılandırılmış ve yapılandırılmamış mülakatlar şeklinde ikiye ayrılmaktadır.
  2. Yapılandırılmamış Mülakat; Adayı tanımaya yönelik soruların sorulduğu, daha spontane gerçekleşen mülakattır. Burada adayın yetkinlikleri, deneyimi, yabancı dil seviyesini (pozisyon için yabancı dile ihtiyaç varsa), kurum kültürüne uygunluğunu anlamak için gerçekleşen mülakattır. Cv (özgeçmiş) ve iş başvuru formundan elden edilen bilgiler doğrultusunda kişinin geçmişteki iş yaşamı ve başarıları hakkında bilgi edinilmesi amaçlanmaktadır.

Yapılandırılmamış mülakatlar için örnek sorular;

Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir?

Kurumumuzda neden çalışmak istiyorsunuz?

İş hayatında karşılaştığınız bir problemden bahsedebilir misiniz? Problem karşısında ne yaptınız?

Bize sormak istediğiniz bir soru var mı?

  • Yapılandırılmış Mülakat; Firma yetkinlik setlerini çıkarmıştır. Her pozisyondan hangi yetkinlikleri, hangi seviyede beklediği net bir şekilde belirlenmiştir ve bu yetkinlikleri ölçmeye yönelik hazır soru setleri vardır. Bu sorular adaya yönlendirilir ve adaylardan günlük veya iş hayatında bununla ilgili yaşadıkları olayları anlatmaları istenebilir.

Yapılandırılmış mülakatlar için örnek sorular;

Yetkinlik setleri olarak bu firma takım çalışması, liderlik, zaman yönetimi, problem çözmeyi kabul ettiğini düşünelim.

Takım Çalışması; Takım çalışması içindekendinizi anlatmanızı istesek neler söyleyebilirsiniz?

Zaman Yönetimi; Bir gününüzü nasıl değerlendirirsiniz?

Farklı iki projede görev yapıyorsunuz, projelerin teslim tarihleri birbirine yakın zamanınızı nasıl organize edersiniz? Bununla ilgili bir örnek verir misiniz?

Liderlik; Ekibinizi motive etmek için hangi stratejileri kullanırsınız?

Ekibinizi nasıl geliştirirsiniz?

Ekibinizin hedeflerini tutturması için nasıl bir yol izlersiniz?

Problem Çözme; Zor bir müşteriyle karşılaştığınızda yaklaşımınız nasıl olur?

Zor bir yöneticiniz var, yöneticinize nasıl yaklaşırsınız?

  • Grup Mülakatı; Birden fazla adayın bulunduğu iş görüşmesidir. Gözlemci olarak bir ya da birden fazla kişi bulunabilir. Bu tür mülakatlar yeni mezun ve toplu işe alımlarda uygulanır. Yoğunluklu olarak finans, perakende sektörlerinde toplu işe alım yapılmaktadır. Ekonomik konjonktür de işe alımları yakından ilgilendirmektedir. Yani sektörlerin alım durumları ekonomik konjonktüre göre farklılık göstermektedir.

Grup mülakatlarında lider belirlenmeden vaka çalışmaları yapılır. Verilen vakayı grubun tartışması ve konuyu bir çözüme ulaştırması beklenir.    Verilen konuyu zamanın bitiminde ekibin sunması beklenebilir. Bu tür mülakatlarda adayın liderlik, zaman planlaması, takım çalışması, iletişim, sunum becerisi, inisiyatif alma, karar verme, problem çözme gibi yetkinlikleri değerlendirilir.

  • Panel Mülakat; Bu tür görüşmelerde bir aday ve birden fazla görüşmeci bulunmaktadır. Alım yapılacak pozisyonun seviyesine göre görüşme yapanlar İnsan Kaynakları Uzmanı / Yöneticisi, Çalışacağı Birimin / Bölgenin Yöneticisi olabilir. Panel mülakatlar karar verilmesi anlamında birden fazla görüşme yapan kişi olduğu için, görüşmeler sırasında ön yargılar minimize edilebilir, bu açıdan değerlendirdiğimiz de avantaj sunmaktadır. Fakat birden fazla görüşmecinin olması ise aday üzerindeki stres ve heyecanı arttırabilmektedir. Yetkinlikler acısından baktığımız takdirde ise strese dayanıklılık, topluluk önünde kendini ifade etme, liderlik, fikrini savunma, sorun çözme gibi başlıklar değerlendirilmektedir.
tarihinde yayınlandı 1 Yorum

Mülakatlarda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar ve Beden Dili

Beden dili iletişimin %60’ını oluşturmaktadır. Geri kalan %10 sözlükler ve % 30 ise ses tonudur. Yani bu demek oluyor, iletişimde ne söylediği değil, neyi nasıl ve hangi ses tonuyla söylediği önemlidir. Mülakat bir bakıma iletişim sanatıdır diye biliriz. Mülakatlarda doğru beden dili ve ses tonunu kullanmak önemlidir. Tabi tek önemli nokta beden dili ya da ses tonu değil, pozisyondan beklenen nitelikleri karşılamak olmazsa olmazlardandır.

Konumuzu detaylandırmadan önce beden dili, mimik ve mikro mimiklerin tanımını yapmak faydalı olacaktır.

Beden Dili: Vücudun duruşu, mimikler, göz hareketlerinden oluşan ve tüm bu oluşumların zihinsel ve fiziksel faaliyetlerle desteklenmesi anlamına gelen bir “iletişim şekli”dir.

Mimik: Duyguları, düşünceleri belirtecek biçimde, yüz kaslarının kasılmasıyla bakış ve yüz çizgilerinde oluşan değişikliklerden doğan yüz anlatımının bütünüdür.
Mikro Mimik: İnsanların yaşadıkları hissi ve düşünceyi bastırmak ve gizlemek isterken yaptıkları ani istem dışı yüz hareketleridir. Saniyenin 1/15 ile 1/25 arasında hızla gerçekleşir. Mikro mimik uzmanı Paul Ekman’ın yaptığı çalışmaya göre; tanımlanmış 7 temel duygu bulunmaktadır. Bunlar;

  • Öfke,
  • Mutluluk
  • Üzüntü
  • Şaşkınlık
  • Tiksinme
  • Korku
  • Aşağılama

Kendi duygularımızın farkına varmadan önce mikro mimiklerimiz oluşuyor. İlk izlenim ise çeşitli kaynaklara göre 20 – 30 saniyede oluşmaktadır. Bu da ilk karşılaştığımız kişi hakkında ne düşündüğümüzün bilincine varmadan karşı tarafla ilgili karar veriyoruz anlamına geliyor. Görüşmelere ne kadar mutlu, huzurlu ve neşeli gidilirse, görüşmeler bir o kadar güzel geçer.

Peki mülakatlarda beden dilimiz nasıl olmalı sorusuna gelindiğinde, her şeyden önce beden dilimiz doğal olmalı. Söylediklerimiz, duruşumuz ve hareketlerimiz uyumlu olmalıdır. 

Kaba motor hareketlerinin oluştuğu kol, el, bacak ve ayak dışa doğru açık ise iletişime açık, içe doğru kapalı ise iletişime kapalı anlamına gelebilmektedir. Ellerimiz beynimizin ağzıdır. Avuçlarımız karşı tarafın görebileceği kadar açıksa ben sana açığım ve senden bir şey saklamıyorum mesajını iletiyor. Fazla açılmış eller, kollar ve bacaklar abartılı durmakla birlikte fazla öz güveni ifade etmektedir. Mülakatlardan önce günlük hayatta beden dilimizin gözlemcisi olmakta fayda var. Günlük rutinde beden dilimizi tanımalıyız.  Beden dilimiz genelde açık mı, kapalı mı ya da kimlerle hangi konularda konuşurken açılıyor, kapanıyor. Genelde kapalı beden diliyle iletişim kurduğunuzu fark ettiyseniz, ufak çalışmalar yapabilirsiniz. Alıştırmaları ne kadar sık tekrarlarsanız sizin doğal haliniz olacaktır. Duruşunuzu, beden dilinizi değiştirdiğiniz takdirde bu sizin ruh halinizi de değiştirecek ve doğal haliniz olacaktır. Her şey birbiriyle bağlantılı. İletişiminiz ne kadar açık ise kendinizi o kadar mutlu hissedeceksiniz.

Fiziksel temasın ilk adımı olan tokalaşmadan da bahsetmeden geçmek istemedim. Tokalaşma tanışmalarda ya da  ilk karşılaşmalarda kilit görevi görmektedir. Tam kıvamında ve doğru şekilde yapılan tokalaşma iletişimde bir kapının açılmasını sağlar. Tokalaşırken ellerimiz ne çok sıkı olmalı “karşı tarafın canını acıtmamalı” ne de çok gevşek olmalı. Eli çok sıkarsak baskın karakter olarak algılanabilirsiniz. Eli çok sıkmazsak varlığınızla yokluğunuz anlaşılmayabilir ve kendinize güvenmediğiniz şeklinde algılanabilirsiniz. Tokalaşmada en önemli noktalardan bir tanesi ise ellerin ortada dik şekilde buluşmasıdır. Ortada dik buluşmayan eller güç savaşlarını ifade eder. Kimin eli üsteyse karşı tarafa ben senden üstünüm mesajı veriyordur.

Pandemiyle birlikte hayatımıza daha yoğun bir şekilde giren online görüşmelere de değinmek faydalı olacaktır. Her şeyden önce unutmamak gerekiyor online da olsa yüz yüze de olsa görüşme görüşmedir. İletişimde başarılı olmak istiyorsak beden dilimiz açık olmalıdır. Kendimizi  canlı bir şekilde ifade etmeliyiz, karşı tarafı dikkatli bir şekilde dinlemeli ve dinlediğimizi karşı tarafa hissettirmeliyiz.

Online görüşmelerin avantajları olduğu gibi dezavantajları da olmaktadır. Dış görünüşümüzün “saç, makyaj, kıyafet” özenli olması, hep kendimize baktığımızı hem de karşı tarafa değer verdiğimizi gösterir. Etrafımızda dikkatimizi dağıtıcı eşyaların olmaması görüşmenin sağlığı için önemli bir unsurdur. Dikkat dağıtıcı unsurların başında telefon gelmektedir. Mülakattan önce telefonun sessize alınabilir, böylelikle telefona gelen bir uyarıcılar dikkatleri dağıtmamış olur.

Online görüşmelerde bir diğer dikkat edeceğimiz hususta arka plan ve oturma şeklimizdir. Dik oturulması gerektiğinden bahsetmeye gerek yok diye düşünüyorum. Oturma şeklinde vurgulamak istediğim nokta sallanarak oturma bazen konuşurken, dinlerken farkına varmadan oturduğumuz koltuğu sağa sola döndürerek ya da sallanarak oturabiliyoruz, bu karşı taraf tarafından hoş karşılanmayabilir.

Beden Dili sadece adayların dikkat etmesi gereken bir husus değil işverenlerin ya da görüşmeyi yapan profesyonellerinde önem vermesi gereken bir konudur. Maalesef ki gözlemlediğim kadarıyla görüşme yapan profesyoneller de mülakat sırasında beden dillerini nasıl kullandıklarına dikkat etmiyorlar. Görüşme yapan profesyonel (buna sadece İnsan Kaynakları Uzmanları olarak vurgulamak istemiyorum çünkü İnsan Kaynakları dışında görüşme yapan profesyonellerde olabilir.) mülakat dilini kapalı tutabiliyor, adayla göz teması kurmaktan çekinebiliyor ya da göz teması kurmayabiliyor, esneyebiliyor, kapıya yarı dönük oturabiliyor. Tüm bunlar adaya ben seni zaten eledim, senden sıkıldım veya şu an seninle görüşmeye hazır değilim mesajı veriyor. İletişim biraz nezaket işidir ve aday da evimize gelen bir misafirdir, misafire de saygı gösterilmelidir. Eğer adaya kendini ifade edebileceği doğru ortam oluşturulmazsa doğal olarak adayda kendini tam anlamıyla ifade edemeyecektir, bu da doğru adaya ulaşmada zaman ve maliyet kaybına neden olacaktır. Görüşme yapan profesyonellerin hedefi doğru işe doğru kişiyi ve kısa süre almasıdır. 

 

 Kısacası mülakatlar iki taraflı etkileşim sürecidir. Beden diline sadece aday değil, görüşme yapan profesyonel dikkat etmelidir. Açık ve olumlu beden dili bizim doğal halimiz olmalı. Olumlu beden dili için ruhumuz da daha önce belirttiğim gibi mutlu, neşeli huzurlu  olmadır. Yani her şey yine ruhumuzda geçiyor 🙂