tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Dopamin, Endorfin, Oksitosin, Serotonin NEDİR?

DOPAMİN NEDİR?

Mutluluk hormonu olarak da bilinir. Alışkanlıkların oluşmasında yardımcıdır. Neşe verir.  

Mutluluk bulaşıcıdır, sadece mutluluk değil diğer duygularda bulaşıcıdır. Aynalı nöronlarımız sayesinde, insanları fark etmeden bir süre sonra kopyalamaya başlarız.

Dopamin olmasaydı atalarımız ilerleyemezdi ve bizler dünyaya gelemezdik. Atalarımız hedeflerine vardıktan sonra daha iyisi nasıl olur diye sormuş ve insanlık hep ileri gitmiş “iyi ki öyle yapmışlar, atalarımı seviyorum. 🙂 ”

Başarmak ve hedeflere ulaşmakla salgılanır. Sınırları aştıkça daha çok salgılanır. Şeker ve makarna bu ihtiyacı karşılar ve beyin her seferinde daha fazlasını talep edebilir aman dikkat fazla şeker ve makarnanın sonu obezitedir. Üzücü bir haberim var, şeker ve makarna gibi yiyeceklerin salgılattığı mutluluk çok kısa sürmektedir. Bir süre sonra o çok sevdiğiniz şekerlemeyi yedikten sonra eskisi kadar mutlu olamayacaksınız, çünkü beyniniz bu duruma alıştı. Sosyal olayların etkisi daha uzun sürmektedir.

İlginç bilgi; yapılan araştırmalara göre bir yemeğin ilk üç dört lokması insanı mutlu ediyor, daha sonraki lokmalar sadece karnımızı doyuruyor. Bunun için ünlü aşçıların yaptığı yemekler küçük miktarlarda sunuluyor.

Dopamini Nasıl Kullanırız?

Öğrenmede ve alışkanlık geliştirmede dopamini iyi bir yardımcı olarak kullanabiliriz. İlk etapta kendimize küçük bir hedef koyarız, sonra da hedeflerimizi yavaş yavaş büyütür ya da geliştiririz.

Beyin alışkanlıkların ya da ihtiyaçlarının yeni bir yolunu bulduktan sonra neşeyi tetikler.

ENDORFİN NEDİR?

Genel tanımı öfori (çoşku)’dur. En bilinen salgılanma şekli spor sonrasıdır. Sınırlarımız zorlandığında açığa çıkar. Acıyı gizle ve bastırır. Bacağınız kırıkken sizi bir aslan kovalıyorsa, siz kırık bacağa rağmen hızla kaçıyorsanız bilin ki endorfin salgılandığı için kaçıyorsunuzdur. Endorfin uzun süre salgılanmaz. İnsan hayatında acının önemi büyüktür. Acı hissetmesek sıcak fırına dokunur, kırık bacakla yürürdünüz.

Not: Aşk acısı endorfin salgılatmaz. Endorfin duygusal acılarla ilgili değildir, fiziksel acılarla etkilidir.

İlginç bilgi; Açlık endorfin salgılatmaktadır. Bu duygu çok eski, atalarımızın yiyecek ararken bulma eylemine geçmesini sağlamıştır.

Gülmek endorfini tetikler. Tabi bunun olabilmesi için iyi bir mizaha ihtiyaç vardır. Komedyenlere çok iş düşüyor. Komedyenler toplumun endorfininden sorumlularJ

Tavsiye; o zaman gün içinde bol bol gülüyoruz ve gülmeye zaman ayırıyoruz.

Üzgünüm ama ağlamakta endorfin salgılatıyor. Ağlamak dünyaya geldikten sonra yaşamda kalma becerimizdir. Büyüdükçe yaşadığımız olaylar karşısında nasıl ve yeteri kadar nasıl sağlanırı öğreniriz.

Vücudunuza endorfin salgılatmak istiyorsanız spor yapabilirsiniz. Eğer hiç spor yapmıyorsanız küçük esneme hareketleriyle başlayarak, hareketlerinizi her geçen gün biraz daha büyütebilirsiniz.

OKSİTOSİN NEDİR?

Güven ve aitlik hislerini yaratan hormon diyebiliriz. Birine güvendiğimizde oksitosin salgılarız.

Beyin sürekli oksitosin hormonu salgılamaz, ilk etapta sosyal ilişkileri analiz eder ve analizden sonra salgılayıp salgılamayacağına karar verir. Hayvanları beslemek oksitosin salgılatmak için iyi bir yöntemdir. Diyelim ki bir köpeği besleyeceksiniz karşılıklı birbirimizi inceleriz, bu incelemeden sonra iki tarafta güven ilişkisi geliştirirse köpek elimizde yemek yemekten korkmaz bir de köpeği beslemekten korkmayız. Memelilerin sürü halinde yaşamasının en temel özelliği, sayının fazla olması emniyet duygusunun yüksek olmasından dolayıdır.

Dokunma duygusu oksitosin duygusunun fazla miktar salgılanmasına faydası bulunmaktadır. Doğum sırasında dünyaya gelme stresini azaltır. Yeni doğan anne – çocuk arasında çok yüksek oranda oksitosin salgılanmaktadır. Anne – bebek bakımı olan tüm canlılarda oksitosin hormonu salgılanır.

Aileden, toplumdan ya da bir gruptan dışlanma korkusu oksitosin hormonuyla ilintilidir.

Mesela masajda oksitosin salgılamaktadır. Masajın ilk birkaç dakikasında oksitosin salgılanıyor, ama çok kısa sürüyor, sonra beyin farklı düşüncelere doğru sürükleniyor.

Oksitosin düşüklüğü hayatta kalma duygusunu tehdit eder. Onun için toplumdan ya da gruptan dışlanmak bizleri korkutur, ya da dışlanmamak için bir çok şeye göz yumarız. Bazen aile içinde çok hırpalanmış kişilerle karşılaşırız, o kişiler hırpalayan kişiyle yollarını ayıramaz bunun sebebi bazen oksitosin olabilmekte. Hayatta kalabilmek adına mevcut durumunda hayatını devam ettirmektir “tabi ona da hayatını devam ettirmek denilebilirse”

Her şeyin fazlasında olduğu gibi oksitosinin fazlalığı da zararlıdır.

  • Ayakkabılarını sürekli annesi bağlayan bir çocuğu düşünün, bir süre sonra annesi yanında olmayınca düşmeye mahkûmdur.
  • Ödevini başkasına yaptıran bir öğrenci başarısız olacaktır.

Güven duygusunun fazlalığı konfor alanı yaratır. Konfor alanından çıkılması ise büyük kaoslara sebep olabilir.

Güven alırken, güvenilir de olmak gerekiyor. 

Başkalarından  yüksek oranda güven duygusu almak zaman zaman büyük hayal kırıklığına uğratabilir. Başkalarına güvenmek çok önemli ama kendine yetebilmek daha da önemli.

SEROTONİN NEDİR?

Saygı duygusuyla ilintilidir. Alfa olmayı hatırlatır. İnsanlar size saygı duyduğunda salgılanır. Ancak diğer hormonlar gibi bir süre sonra bu yeterli gelmez ve daha fazlasını bulmak için arayışa geçeriz.  Başkalarının onayına ihtiyaç duyarız.

Bir otele gittiğinizde ya da bir mağazaya, aslında yerin önemi yok, gittiğiniz yerde diğerlerinden daha önemli olduğunuz hissettirilirse bu size çok iyi gelir.

Başkalarını kurtarmak saygı aramanın popüler yollarından biridir. Kurtarıcı olduğumuzda kahraman gibi hissedebilirsiniz. Kahraman olmak eşittir saygın olmak olabilir sizin için. Bazen durumu öyle abartılabilir ki kurtarmaya bağımlı olunabilir. Birilerini kurtarmak için etrafta kurbanların olması gereklidir.

Yüksek mevkilerde ki kişilerin sevgisini kazanmakta serotonin arttırmanın bir diğer yoludur.

Bir çocuk hayranlık duyularak büyütülürse, bu karşılanmadığında büyük hayal kırıklığına uğrayabilir.

Statüye önem vermediğinizi söyleseniz de hormonlar öyle demeyebilir. Bir yerde saygı duyulduğunuzu hissederseniz ne kadar statüye önem vermeseniz de sizi mutlu eder.

Kendi kendinize de serotonin salgılatabilirsiniz, nasıl mı? Kendinizi alkışlayarak, yaptıklarınızdan dolayı kendinizi tebrik edebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir